ANTİDEPRESANLAR GERÇEKTEN İŞE YARIYOR MU?

    Yıllardır yapılan araştırmalar neticesinde, depresyonun temel sebebinin, beyindeki serotonin seviyelerindeki dengesizlik olduğunu düşünürdük. Ancak yeni yapılan araştırmalar, bu temel bulguyu bile çürütecek sonuçlar elde etmemizi sağladı. Bugün, depresyon denince en çok başvurulan tedavi yöntemi, SSRI da denilen ve Prozac, Paxil ve Zoloft gibi çok bilinen antidepresanların beyindeki düşük serotonin seviyesini yükselterek rahatsızlığımızı gidermesidir. Ya da biz öyle sanıyoruz demek daha doğru olacaktır. Çünkü SSRI ların nasıl çalıştığını tam olarak bilmiyoruz ve gerçekten beyindeki serotonin seviyesini ölçme şansımız maalesef yok.

    Birçok insanın, yıllardır bu antidepresanları kullanmaya devam etmelerine rağmen, maalesef halen depresyonun ciddi sıkıntılarıyla boğuşmaya devam ettiğini biliyoruz. Antidepresanlara karşı olan bilimadamları, bu ilaçların gösterdiği düşünülen etkinin %80'inin plasebo etkisinden kaynaklandığını iddia ediyorlar. Yani, bir ilacın size iyi geleceğine olan inancınız veya umudunuz bile kendinizi daha iyi hissetmeniz için yeterli. Hatta, antidepresanların klinik anlamda hiçbir pozitif etkisinin olmadığını iddia eden bir çalışma bile mevcut.

    2014 yılının başlarında yayınlanan bir makaleye göre,Donald Kuhn ve arkadaşları, antidepresanlar üzerine yapılan bu son araştırmalardan etkilenerek, genetiği degiştirilmiş fareler yaratıp bunların serotonin hormonunu üretemeyecek bir yapıyla hayata gelmelerini sağladı. Teorik olarak süper-depresif fareler ürettiklerini düşünüyorlardı ama gerçeğin hiç de böyle olmadığı ortaya çıktı.

    Profesör Kuhn ve çalışma arkadaşları, serotonin üretme imkanı olmayan fareleri bazı davranış testlerine tabi tutarak, bu alışılmamış durumun etkilerini gözlemlemeye çalıştılar. Farelerin, herhangi depresyon belirtisi göstermediğini fakat aşırı derecede saldırgan olduğu ve kompülsif davranışlar sergilediğini gördüler. En ilginç bulgu ise, bu serotonin yoksunu farelerin stres altında dahi normal farelerden farklı davranış sergilemediği oldu.

    Bu çalışma, bu zamana kadar depresyon konusunda tartışmasız doğru kabul edilen ve depresyon olgusunun nörokimyasal yönden açıklaması kabul edilen teorinin çökmesine ve depresyonun nasıl tedavi edilmesi gerektiğine yönelik yepyeni soruların ortaya çıkmasına neden oldu. Bakalım, bu sonuçlar antidepresanların geliştirilmesine milyonlarca dolar para harcayan ve bu ilaçlardan milyarlarca dolar para kazanan devasa ilaç şirketlerinin bakış açısını nasıl etkileyecek? En azından, psikoloji biliminin ve psikologların depresyon konusunda, kimyager ve nörologlardan daha fazla söz hakkına sahip olması gerekliliğini açık ve net olarak gösterdiğini söyleyebiliriz.

http://www.psikolojitestleri.com
Online psikoloji testleri ve popüler psikoloji makaleleri

Etiketler: depresyon, antidepresan